Uzm. Dr. Ali Coşkun, ülkemizde yetişkin nüfusun %15-20’sinde görülen prediyabet ve diyabetin, yaşam tarzında yapılacak ciddi değişikliklerle önlenebilecek en önemli sağlık sorunlarından biri olduğunu belirtti. Dr. Coşkun, diyabeti önlemek için sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemenin büyük önem taşıdığını vurgularken, özellikle şu noktalara dikkat edilmesi gerektiğini belirtti:
- Sağlıklı Beslenme
Düşük şeker ve rafine karbonhidrat tüketimi, dengeli ve lif açısından zengin bir diyet diyabet riskini azaltabilir. Dr. Coşkun, tam tahıllar, sebzeler, meyveler ve sağlıklı yağların (zeytinyağı, avokado gibi) tüketilmesinin önemine dikkat çekti.
- Fiziksel Aktivite
Düzenli egzersizin kan şekeri seviyelerini kontrol altında tutmaya yardımcı olduğunu ifade eden Dr. Coşkun, haftada en az 150 dakika orta düzeyde egzersiz (yürüyüş, yüzme, hafif bisiklet gibi) yapılmasını öneriyor.
- Kilo Kontrolü
Aşırı kilonun tip 2 diyabet riskini artırdığına dikkat çeken Dr. Coşkun, sağlıklı bir kiloda kalmanın bu riski önemli ölçüde azalttığını belirtti. Sağlıklı kilo vermenin bile diyabetten korunma şansını artırabileceğini vurguladı.
- Şeker Tüketimini Sınırlamak
Fazla şeker tüketiminin insülin direncine yol açabileceğini söyleyen Dr. Coşkun, işlenmiş ve şekerli gıdaların tüketiminin sınırlanmasının diyabetten korunmada etkili bir adım olduğunu belirtti.
- Sigara ve Alkolden Kaçınma
Sigara kullanımının damar yapısına zarar vererek diyabet riskini artırdığını ifade eden Dr. Coşkun, alkol tüketiminin de genel vücut sağlığına olumsuz etkileri olduğuna dikkat çekti.
- Stres Yönetimi
Stresin uzun vadede hormon dengesini bozarak diyabet riskini artırabileceğini belirten Dr. Coşkun, stresin doğru yöntemlerle yönetilmesinin önemini vurguladı. Bu kapsamda dua, namaz, hobiler, meditasyon ve yoga gibi rahatlama tekniklerinin kullanılabileceğini söyledi.
Kişiye Özel Yaklaşım Gerekiyor
Dr. Coşkun, bu yaşam tarzı değişikliklerinin hem diyabetin önlenmesi hem de genel sağlığın iyileştirilmesi için etkili stratejiler olduğunu belirterek, her bireyin farklı özelliklere sahip olduğunu ve bu nedenle kişiye özel yaklaşımların önemli olduğunu ifade etti. Hastaların kendi sağlık durumları hakkında hekimlerinden görüş alması gerektiğini vurguladı. “Parmak izi gibi her hasta farklıdır, bu yüzden her hastaya farklı yaklaşmak gerekir” dedi.
