Sinemanın ticari kaygılar ile tek tip bir endüstriye dönüştüğü bu günlerde, Ünye Sosyal olarak sinemamızın altın çağı olan 90’lı yıllara bir yolculuk yapmak istedik.
90’lı yıllarda Türk sinemasının en iyi 10 filmini sizler için listeledik.
İşte O Filmler..
9- Her Şey Çok Güzel Olacak (1998)
(Yönetmen: Ömer Vargı) Film komedi ve duygusal heyecanı bir arada tutarken yapacağı her işi eline yüzüne bulaştıran hayalperest altan karakterin hayal dünyası ve gerçek hayatın karşısına çıkardığı zorluklarla bizi eğlenceli bir yolculuğa çıkarıyor. Cem Yılmaz ve Mazhar Alanson’un başrollerini paylaştığı “Her Şey Çok Güzel Olacak” Filmi türk sinemasının güzide filmleri arasında yerini alıyor.
8- Tabutta Röveşata (1996)
(Yönetmen Derviş Zaim) Müzikleriyle olsun yakın zamanda kaybettiğimiz Ahmet Uğurlu’nun muazzam oyunculuğuyla olsun anlattığı naif hikayesiyle olsun yıllar geçse de ismi hayırla yad edilecek bir film. Tuncel Kurtiz’in sanki yılların balıkçısıymış gibi döktürmesine de değinmeden olmaz. yıllar geçecek ama bizler “mahsun”‘un kucağında tavus kuşuyla surların arasında dolaşmasını asla unutmayacağız.
7-Dönersen Islık Çal (1993)
(Yönetmen: Orhan Oğuz) Toplumsal gerçekçiliğin en sert halini görebileceğiniz bu muazzam bir film. iki cüce karakterin karşılaştığı ve birinin diğerine “ben senden daha uzunum” diye sinirlendiği, yüzlerce sayfa ile anlatamayacağınız kalitede psikolojik tahliller ve toplumsal yorumlar içeriyor. Bir Travesti ve cücenin dışlanmış şekilde kaotik bir şehirde yaşamın arka sokakların’da bizleri sert bir yolculuğa getiriyor.
6- Mayıs Sıkıntısı (1999)
(Yönetmen: Nuri Bilge Ceylan) Türkiye’nin önde gelen yönetmenlerinden Nuri Bilge Ceylan’ın ilk filmlerinden olan Mayıs Sıkıntısı kendi köyünde bir film yapma hazırlığında olan Yönetmen karakterin kendi yaşadığı yer ve sinema tutkusunun içinde yarattığı istek ile imkansızlıklardan ve var oluş problemlerinden bir film çıkarma hikayesini anlatıyor. Nuri Bilge Ceylan bu filmde kendi annesi ve babasını oynatarak otobiyografik bir potre ortaya çıkarıyor.
5- Üçüncü Sayfa (1999)
(Yönetmen Zeki Demirkubuz) Türk sinemasında hiç “kara film” örneği var mı diye soranlara bu filmi örnek gösterebilirsiniz. başak köklükaya, “meryem” rolüyle başarılı ve farklı bir kadın tiplemesi çizer. Belli türler arasında sıkışıp kalmış olan sinemamızda, farklı işlerin de çıkabildiğini bizlere ispatlayan ve sonuyla da izleyiciyi ufaktan şaşırtmayı başaran kaliteli bir filmdir.
4- Gemide (1998)
Yönetmenliğini Serdar Akar’ın yaptığı bu muazzam film 90’lar sineması dendiğinde türk filmleri olarak en öne çıkan filmlerden biri. Zengin oyuncu kadrosuyla dikkat çeken bu yapım gemi mürettebatının gemiye kaçırdıkları bir kadına yaptıkları kötü şeyler sonrasında yaşadıkları gerilim içsel sıkıntılarını ve bireysel ilişkilerindeki sorunları anlatan Gemi’de filmi sarsıcı konusu ve sert finaliyle izleyiciye farklı bir deneyim sunuyor.
3- Eşkiya (1996)
Yavuz Turgul imzalı bu film Türk sinemasının benzersiz sinema örneklerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. doksanlar türk sineması için talihsiz yıllar olarak anılır. belki de televizyonların hayatımıza iyice girmesiyle ya da sinemalara iyi filmlerin gelmemesi sebebiyle türk sineması salonlara seyirci çekmekte zorluk yaşıyordu. ta ki “eşkiya” filmi sahneye çıkana değin. gösterimde kaldığı süre boyunca 2 milyon 568 bin kişi tarafından izlenerek o tarihe kadar türk sinemasının en yüksek gişe hasılatı elde eden filmi olmayı başardı. Şener Şen müthiş oyunculuğu ile oynadığı karakterin sanki gerçek bir kişi gibi yansımasını sağlıyor.
2- Masumiyet (1997)
Zeki Demirkubuz’un yönettiği Masumiyet filmi bir türlü kapanmayan kapılar, anlatmakla bitmeyecek olan hayat hikayeleri, karşılık bulamadığın aşklar, peşinden gitmekle bıkamayacağın tutkular ve sonu gelmeyen bir yapıt olarak dikkat çekiyor. Haluk Bilginer’in o meşhur tiradıyla oyunculukta zirve yaptığı Masumiyet filmi Türk sinemasının tek kelimeyle yüz aklarından biri. Masumiyet filmi Bekir karakterinin Uğur karakteri peşinde harcadığı ömrünün ve saplantılı aşkının hikayesinin sarsıcılığını bizlere gösteriyor.
1- Gölge Oyunu (1993)
Yavuz Turgul imzalı bu film Türk Sinemasının gerçek üstü deneyimlerinin kısıtlı olduğu bir dönemde parlak bir mücevher gibi iki başarısız komedyenin giz dolu hikayesinin merdivenlerinde onların bir dostu gibi yanlarında trajik maceralarını deneyimlememizi sağlıyor. Şener Şen ve Şevket Altuğ’un canlandırdığı pavyonlarda gösteri yapan başarısız iki komedyen sağır ve dilsiz bir kadının pavyona gelmesiyle hayatlarında enteresan olayların kapılarını aralıyor. Şahsi fikrim olarak izlediğim en iyi türk filmi olan “Gölge Oyunu” Gerçek , Düş ve içinde bilinmezlik öğeleri ile izleyiciyi kafa karıştırıcı bir son ile baş başa bırakıyor.