Talip KOCAKOÇ

Gazeteci - Ünye Sosyal Gazetesi Yazarı

Siyasetin Sessiz Kaderi

9 Ağustos 2025 08:28
328

Siyasette asıl tehlike bazen rakip partiden değil, aynı masada oturanlardan gelir. Bir lideri zora sokan çoğu zaman karşısındaki muhalif değil; yanındaki danışmanı, yardımcısı, müdürü, hatta sahada görev yapan personelidir. “Kraldan çok kralcı” tavırlar, halka yukarıdan bakmak, sorunları kulak ardı etmek… Bunlar bir siyasetçinin sessiz sedasız oy kaybetmesinin en kestirme yoludur.

Bir belediye başkanının kaderini yalnızca kendi vizyonu değil; onun adına sahada duran herkes belirler. Başkan yardımcılarından daire müdürlerine, belediyenin hizmetli personelinden çöp süpürgesi tutan işçisine kadar herkes bu yükün içindedir. Çünkü vatandaşın karşısına önce onlar çıkar, telefonuna önce onlar cevap verir, kapısını önce onlar çalar. Eğer samimi, alçakgönüllü ve çözüm odaklılarsa başkanın hanesine artı yazarlar. Ama aksi olursa, yani kibirli, ilgisiz veya burnu havada davranırlarsa, halk nezdinde kaybeden doğrudan başkan olur.

Ve unutulmamalıdır ki; en ufak bir eleştiriye tahammülü olmayan, vatandaşa sert veya küçümseyici tavır takınan bir belediye personelinin davranışı, belediye başkanının bir sonraki döneminin kaderini şimdiden şekillendirir. Çünkü halk, yaşadığı iyi ya da kötü deneyimi başkanın hanesine yazar.

Aynı şekilde, halkla iletişimi güçlü, çözüm odaklı ve samimi bir belediye personeli veya teşkilat ekibi, hem partiyi hem belediye başkanını hem de siyasi hareketi bir seviye ileri taşır. Çünkü halkın gönlünde kazanılan yer, sandıkta da karşılığını bulur.

İşin bir başka boyutu ise ilçe başkanlarıdır. O koltuğa kim oturursa otursun — parti fark etmeksizin — mutlaka bir gelecek planı olur. Bu aslında normaldir. Ancak burada asıl mesele, bu planı halkla kavga ederek, belediye başkanını rakip gibi görerek değil; omuz omuza çalışarak inşa etmektir. Günümüzde maalesef çoğu ilçe başkanı, belediye başkanını desteklemek yerine kendi geleceği için çalışmayı daha uygun görür. Planlar yapılır, kulisler döner, makam odalarının kapalı kapıları ardında hesaplar yapılır. Oysa unutulmamalı: Eğer belediye başkanı ile ilçe başkanı aynı partiden ise, onların çatışması sadece kendi aralarında kalmaz; halka da yansır.

Ve halk çekişmenin ortasında kalır. Hizmet üretmek için harcanması gereken enerji, “kim daha güçlü olacak?” yarışına harcanır. Oysa vatandaş, kol kola çalışan bir yönetim ister. İlçe başkanı, belediye başkanının önüne geçmeye değil, onunla omuz omuza halkın önüne çıkmaya gayret etmelidir. Çünkü başarı da başarısızlık da ortak haneye yazılır.

Son söz: Kraldan çok kralcılar, koltuk derdine düşenler, kendi menfaatini halkın menfaatinin önüne koyanlar… Bunlar değişmediği sürece ne başkan gerçek anlamda kazanır, ne ilçe başkanı, ne de halk. Asıl mesele, yanındaki insanı doğru seçmek, her kademede halka karşı kapıyı açık tutmak ve eleştiriye kapalı zihniyeti tamamen değiştirmektir.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.